26 Aralık 2010 Pazar

Karadenizde Ole sesleri...

Güney Afrika’da yapılan son Futbol Dünya Kupası maçları sonunda İspanya’nın şampiyon olarak İspanya bayrağını Güney Afrika’da dalgalandırdığını hepimiz biliyoruz. Ya! İspanyol bayrağının Karadeniz’de hatta Bolaman’da, Amerika’nın keşfinden önce dalgalandığını (tabiî ki futbol şampiyonasında değil) biliyor muyuz? Amerika’nın 1492 yılında Kristof Kolomb tarafından keşfedildiğini bütün tarih kitapları yazar. Cenovalı (yani İtalyan) olan Kolomb bu keşfini İspanya Krallığı adına yapmıştı. Yani 1492 yılında Amerika topraklarında ve sularında İspanya bayrağı dalgalanmıştı.İşte bu tarihten 88 yıl önce yani  8 Nisan 1404 yılında da Bolaman’a İspanyol heyeti uğramıştı.Bu da demektir ki İspanyollar Karadeniz’e biraz daha küçültürsek Bolaman’a Amerika’dan önce ayak basmışlardır.Tabi bu yazılı kaynaklarda şimdiye kadar bilinen ilk tarih.Mutlaka başka İspanyol ve İspanyollar gerek ticaret gerekse denizci olarak topraklarımızdan bu tarihten önce geçmiş olabilirler.Ama dediğim gibi elimizde şimdilik  başka bir belge yok.Ama elimizde bu heyetin hangi gemiyle Karadeniz’e açıldıklarına kadar belgemiz var.Hangi gemi  mi? İşte İspanyol heyetinin hikayesi şöyle başlıyor. 1403 yılının Mayıs ayının 21’inde İspanya’nın Por Sen Mars şehrinden Ruy Gonzales de Clavijo,Alfonso Piz ,Gomos Salazar ve beraberindekiler  Timur’a,kralları Hanri adına hediyeler ve iyi dileklerini sunmak üzere yola çıkarlar.Timur ,Ankara savaşında Yıldırım Beyazid’i mağlup etmiştir.İspanyol kralına iyi niyetini belli etmek için Çağatay soylularından Hacı Mehmed’i elçi olarak göndermiş  ayrıca da bir sürü hediyeler yollamıştır.yolladıkları hediyeler mücevherler ve Ankara’da Türklerden esir olarak alınan  Hristiyan kadınlardır.İşte  bu jeste karşılık vermek için de Kral Hanri ‘de Timur’a adamlarıyla hediyeler göndermiştir.Bu görevlilerden Clavijo Kral’ın baş mabeyncisi,Alfonso Piz Baş rahip,Salazar’da muhafız alayında subaydır.İçlerinden Clavijo İspanya’dan başlayıp Semerkand’a kadar devam eden bu yolculuğu yazarak bize kadar ulaştırmıştır.Bu üçlü ve beraberindekiler yol boyunca bir çok adaya uğrayıp birkaç gemi değiştirdikten sonra 24 Ekim 1403’de İstanbul’a ulaşırlar.
13 Kasım’a kadar İstanbul’ da kalmışlar.14 Kasım’ da ise Timur’a ulaşmak için “Sokono “ adlı Cenevizli bir kaptanın gemisiyle Karadeniz’e açılırlar.Fakat  daha  yeni yol almışlardır ki Karadeniz bu yabancılara hoş geldiniz dercesine bütün şiddetiyle misafirlerini karşılar.Gemi Kefken (Finogonya) açıklarında kayalara çarpar ve parçalanır.İspanyollar hediyeleri karaya çıkarmışlardı.Başka bir Cenevizlinin gemisiyle tekrar  İstanbul’a geri dönerler.1404 yılının Mart ayına kadar Karadeniz’e gidecek uygun bir gemi bekleyip dururlar.20 Mart perşembe günü  Trabzon’a gitmek üzere 190 kürekli bir gemiye binerler.Ve Trabzon’a doğru yelken açarlar.
         Calavijo’nun gün ve gün tuttuğu yolculuk günlüklerinde 5 Nisan 104 gününden itibaren yolculuğu şöyle anlatıyor.”… 5 Nisan cumartesi günü Sinop’tan haraket ettik.O geceyi deniz üzerinde geçirdik.Ertesi öğle üzeri Samsun’a vardık.Burası da Türklerin elindeydi.Samsun’un iki kalesi vardır.Biri Cenevizlilerin diğeri Süleyman Çelebinindir.Biz burada liman girmeyerek deniz üzerinde kaldık.Hava müsait olduğundan yola devam ederek ertesi gün Ünye’ye vasıl olduk.Bu sırada rüzgarın muhalefeti arttığndan buraya sığınmak istedik.Tepelerde evler görünüyordu.Ahalinin çoğu Rum’du.Bize kalenin etrafında üçyüz kadar Türk bulunduğu söylenmişti.Fakat bütün civar Melesano namında bir Rum prensinin hükmü altında idi.Ve bu zat Timur’a vergi ödüyormuş.Ertesi gün buradan hareket ettik.Fakat rüzgar muhalifti.Onun için Türk topraklarına sığındık.Sığındığımız yerin adı “Lena” idi.Bize anlatıldığına göre birkaç sene evvel Cenevizliler buraya  bir saldırı düzenlemişler.Buraları Erzamir namında bir Türk beyine bağlıdır.
Aynı gün bu limandan hareket ettik.Çok geçmeden deniz kenarında başka bir kale ile karşılaştık.”Santa Nicijo” adını taşıyan bu kaleye yakın bir yerde demir attık.Çünkü rüzgar gittikçe şiddetleniyordu.Burada şehrin ağzına yakın bir yerde geceyi geçirdik.Buraları da Erzamir namındaki Türk beyine aitti.Bu beyin kumandası altında onbin (10.000)atlı bize söylemişlerdi….”
Bu yazıda “Bolaman” nerede diyeceksiniz.Clavijo’nun “Lena” dediği yer Bolamandır.Çünkü Clavijo bu  seyehat izlenimlerini yazdığı günlüklerinde Bolaman gibi bir çok yerin ismini hatalı yazmıştır.Bunun da nedeni seyahatten yaklaşık 3-4 yıl sonra izlenimlerini kitap şeklinde yazılı hale getirmiştir. Dolayısıyla bir çok yer adını da yanlış olarak kağıda geçirmiştir.Bazı yabancı kaynaklarda o tarihlerde Bolaman’ın adını “Bülemanyon” ve “Pulyan” olarak da yazmaktalar.Bahsedilen ”Erzamir Beyliği” yine yanlış olarak yazılmış “Hacıemiroğulları Beyliği” olacaktır.Santa Nicejo kalesi de  Ordu’da bulunan “Bozukkale”dir.
         İspanyollar Kardeniz sularında zaman zaman görünmüşlerdir. Kolomb’un Cenova’lı olduğunu söylemiştim.Kolomb’un amcalarının Trabzon’da yıllarca ticaret yaptıklarına dair gerçekliği ispatlanamamış elimde bilgiler mevcuttur.Yazımı şöyle bitireyim Ünlü İspanyol yazar Cervantes’in yine o dünyaca ünlü eseri “Don Kişot” u  Türklerden etkilenip yazdığını biliyor muydunuz? Bunu da başka bir yazı konusu yapalım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder